5 Adımda Çalışanlarınızın Tükenmişlik Hissini Azaltın
Çalışanların yaşadığı tükenmişlik sendromu her zaman yöneticilerin yüzleşmek zorunda olduğu bir durum olmuştur, ancak günümüz çalışanları her zamankinden daha fazla çalıştıklarını ve bundan dolayı memnuniyetsiz olduklarını dile getirirler. Bu yüzden insan kaynakları departmanının yöneticileri, çalışanlarının tükenmişlik hissini ve bu durumun sebep olduğu iş aksaklıklarını önlemek için ne yapabileceklerini bilmek isterler.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından mesleki deformasyon olarak tanımlanan tükenmişlik sendromunun iş yerinizde hakimiyet kurmasını önlemek için bir insan kaynakları yöneticisi olarak dikkat etmeniz gereken noktalar; çalışanlarınızın ne sebeple tükenmişlik sendromu yaşadığı, stresin ne zaman tükenmişlik hissine dönüştüğü, tükenmişlik sendromunun nasıl tespit edileceği ve en önemlisi bu sendromun nasıl önleneceği gibi noktalardır. Olumlu bir sonuca ulaşabilmek için sendrom algısını nasıl yok edebileceğinize dair çözümler aramalısınız.
Tükenmişlik, insan kaynakları yöneticisinin ciddiye alması gereken bir sorundur. Çalışanlarınızın iş yerindeki belirli gereksinimlerini karşıladığınız zaman daha istekli bir çalışma ortamı da sağlamış olursunuz. Bir insan kaynakları yöneticisi olarak 5 adımda çalışanlarınızın tükenmişlik hissini azaltabilirsiniz.
İlginizi çekebilir; İnsan kaynakları bölümünde çalışmak için 9 Neden
1) Çalışanlarınızla Empati Kurun
Empati kurduğunuzda, insanların ihtiyaçlarını, arzularını ve bakış açılarını anlamaya çalışırsınız. Bir insan kaynakları yöneticisi olarak, iş yerinizde çalışanlarınız ile empati kurabilmeniz gerekir. Kendinize şu soruyu sorun: ‘‘Ben bir çalışan olsaydım ve bir yöneticim olsaydı, bana nasıl davranmasını isterdim?’’ Kendinize bu soruyu sorarak çalışanlarınız ile empati kurmak için ilk adımı atmış olursunuz. Çalışanlarınıza bir patron gibi davranmak yerine bir iş arkadaşı gibi davranarak başlayabilirsiniz. Böylece iş yerinde daha samimi ve daha pozitif bir atmosfer yaratmış olursunuz.
Çalışanlarınızın fikirlerini dinlemeniz, onların kendilerini daha değerli hissetmelerini sağlayacaktır. Bunun yanında bu durum, çalışanlarınızın kurumunuza olan bağlılığını arttıracaktır. Kendi istediğinizi duymak yerine karşınızdaki kişinin düşüncelerini dinlemeniz sizin için ve iş yeriniz için de faydalı olabilir. Empati kurmanız yalnızca çalışanlarınız için değil, aynı zamanda sizin için de oldukça faydalıdır. Empati kurmak, sizi ön yargılarını yenmiş bir birey yapar. İş yerinizde çalışanlarınız ile empati kurarak tüm çalışanların birbirine karşı daha anlayışlı olmasını sağlayabilir, böylece daha uyumlu bir çalışma ortamı yaratmış olursunuz.
İlginizi çekebilir; İyi Bir Takım Lideri için 8 İpucu
2) Esnek Olmaya Çalışın
İş hayatında her zaman aksaklıklar ile karşılaşılabilir. Böyle durumlarda stres kaçınılmazdır. Stres kronikleştiğinde tükenmişlik hissine, kötü performansa, gergin ve bağlantısız çalışma kültürüne ve sağlık durumunun kötüye gitmesine yol açabilir. Esnek çalışma seçeneği, genel olarak çalışanlarınızın tükenmişlik hissini azaltmanıza ve onların gelişimine yardımcı olur.
Çalışanlarınıza daha esnek bir çalışma ortamı ve çalışma saatleri sunarsanız daha sağlıklı ve daha üretken insanlarla çalışabilme şansınız artacaktır. Çalışanlarınıza esnek çalışma imkanları sunmanız, onları isteğe bağlı olarak daha üretken olabilmeleri için destekler. Çalışanlarınızın işlerine olan bağlılığını artırır, aynı zamanda onların bir iş-yaşam dengesi elde etmelerine de yardımcı olursunuz. Bir insan kaynakları yöneticisi olarak bu sorunları ele almaya odaklanmalı ve esnek çalışma düzenlemeleri sunmayı göz önünde bulundurarak çalışanlarınızı daha fazla iş-yaşam dengesi kurmaya teşvik etmelisiniz.
3) Takdir Kültürü Oluşturun
İyi yapılan bir iş için takdir görmemek, günlük işlere ve büyük başarılara engel olabilir. Yöneticiler, çalışanların takdir edilmesini sağlamak için ne kadar çok yatırım yaparsa, tükenmişliğin etkileri o kadar az olacaktır. Çalışanlarınıza; kendilerini takdir ettiğinizi, onları kutladığınızı ve başarılarından dolayı onlara karşı memnuniyet duyduğunuzu göstererek motivasyonlarını da arttırmış olursunuz. İş ortamında, iş dışında ya da kamuya açık şekilde çalışanınızın başarısını duyurmanız, motivasyonun artmasına yardımcı olur. Bununla birlikte diğer çalışanları da çalışmaya teşvik eder.
İlginizi çekebilir; Çalışanlara Gönderilebilecek 12 Takdir Mesajı
4) Yapıcı Eleştirilerde Bulunun
Bir insan kaynakları yöneticisi olarak yapıcı eleştiride bulunmanız, yönetici-çalışan ilişkilerinin normal ve gerekli bir parçasıdır. Yöneticiler gerektiğinde yapıcı eleştiri yapmaktan kaçınırlarsa, çalışanlar sürekli olarak maliyetli, zaman alıcı ve potansiyel olarak tehlikeli hatalar yapma riskiyle karşı karşıya kalır.
Yapıcı eleştiri yapmak söz konusu olduğunda muhtemelen en önemli ilke çalışanın kişiliğini ele almamaktır. Bunun yerine, çalışanınızın eylemleri ve bu eylemleri geliştirmek için neler yapılabileceği hakkında konuşmanız daha etkili olacaktır. Eleştirinizi sonlandırmadan önce, çalışanınızın fikirlerini söylemesini istemeniz de olumlu bir etki yaratacaktır. Ses tonunuz ve konuşma üslubunuz da eleştirinizin daha yapıcı ve ılımlı algılanmasına yardımcı olur. Eleştirinizi ve tavsiyelerinizi bir diyalog haline getirmelisiniz. Çalışanınızın sizinle beraber durum analizi yapması, kendisini değerli hissetmesini ve fikirlerinin sizin için önemli olduğunu düşünmesini sağlar.
5) Kazanmak Kolay Siz Kazanın
Çalışanlarınıza daha sık yapmaktan keyif aldıkları görevler sunarak, tükenmişlik sendromunun önlenmesine yardımcı olabilirsiniz. Çalışan ekibinizin güçlü ve ilgi alanlarına göre iş sağlamanız oldukça faydalı olacaktır. Böylece, çalışanlarınızın motivasyonu ve işlerine olan bağlılığı da artacaktır. Çalışanlarınızın motivasyonu demek, sizin ve iş yerinizin kazanması demektir. Önce çalışanlarınızı kazanın, böylece hem sağlıklı çalışanlar kazanmış olacak hem de işletmeniz için başarılı bir iş ortamı sağlamış olacaksınız.
İlginizi çekebilir; Güçlü Bir Liderin Vazgeçilmez Özellikleri