2021 Yılında Bilmeniz Gereken 5 Çalışan Eğilimi
2020, milenyumun şimdiye kadar ki en öngörülemeyen ve en zorlu zamanlarından biri olarak tarih kitaplarında anlatılacak bir yıl oldu. Birçoğumuz 2021 yılında gerek iş hayatında gerekse gündelik yaşantımızda daha iyi günler yaşayacağımıza olan inancımızı korumaya devam ediyoruz. Bu süreçte birçok çalışan, çalışma alışkanlıklarını değiştirdi.
Çalışan eğilimi, bir şirketin stratejik kararlarının birçok farklı yönünü geliştirmek için kullanılabilir. Kuruluşunuzun ve departmanınızın fayda stratejisi için bu görülerden yararlanabilmesi oldukça önemlidir. İş gücünün geleceğini şekillendiren çalışan eğilimlerini anlamak; İK yöneticilerinin, çalışanlarının desteklediklerini hissetmeleri ve başarılı olmaları için daha derin bir anlayış geliştirmelerine yardımcı olabilir. Bu yazımızda İK yöneticilerinin bilmesi gereken beş önemli çalışan eğilimini sizler ile paylaşacağız.
1. Çalışan Devir Hızının Artması
Özellikle bu pandemi sürecinde çok fazla çalışan çalıştığı kurumdan istifa etti. Çalışanınız işten ayrıldığında aynı niteliklere sahip yeni bir çalışan bulmak düşünüldüğü kadar hızlı bir süreçte gerçekleşmeyebilir. Bir çalışanınızın işten ayrılması bazen tüm iş programınızın aksamasına sebep olabilir. Departmanınızın gerçekten başarılı olması için ihtiyaç duyduğu en iyi çalışanları çekmek ve elde tutmak istiyorsanız, bu insanları şirketinizde tutmaya yetecek kadar değerli bir fayda stratejisi geliştirmek ve çekici vaatlerde bulunmanız oldukça önemlidir.
2. İş Gücünde Nesil Çeşitliliği
İş gücü geliştikçe, İK yöneticileri çeşitli zorlu durumları ele almak ve daha fazla çözüm odaklı yaklaşmaktadırlar. Baby Boomers, X Kuşağı, Y kuşağı ve Z Kuşağı hepsi çalışır haldeyken, günümüz işgücü aynı anda hiç olmadığı kadar çok nesli barındırıyor. Emeklilik dönemine yaklaşan çalışanlar emekliliğe hazırlanırken ve genç çalışanlar iş hayatındaki basamakları adım adım çıkarken, İK uzmanları çalışanlar arasındaki yaş farkının komplikasyonlarını ve bununla ilişkili çeşitli sorunları azaltmayı hedeflemelidirler. İK yöneticileri, çalışanlarını yaşlarına göre kişiselleştirmemelidir. Örneğin, bazı genç çalışanlar, katı ve disiplinli olabilir ve bazı yaşça büyük çalışanlar ise daha enerjik bir karaktere sahip olabilirler. Yaş farkı sebebi ile nesillerin sınıflandırılması faydalı olsa da hiçbir şekilde belirli bir yaş grubuna giren tüm bireyleri temsil etmez.
İK yöneticileri için çalışan eğilimi, bazen rekabet eden değerler ve öncelikler ile uğraşmak anlamına gelebilmektedir. Farklı kuşaklardan çalışanlar farklı taleplerde bulunabilirler. Çalışanlarınız hangi yaş grubunda olursa olsun onları ödüllendirmeniz çalışanların işlerine bağlılığını arttıracaktır. Çalışanlarınızın ilgi alanlarına göre onları ödüllendirebilirsiniz. Bu, çalışan motivasyonunu arttırmak için harika bir seçenektir.
3.Ortaya Çıkan Büyük Beceri Gerekliliği
İnsan kaynakları departmanlarında çalışan eğilimini ele alacak olursak, İK yöneticilerinin ihtiyaç duyduğu beceriler ile iş arayanların ve mevcut çalışanların gerçekte sahip oldukları beceriler arasındaki uyumsuzluk dikkat çekici olabiliyor. İş hayatında başarılı olabilmek ve İK departmanına katkıda bulunabilmek için çalışanların bu alanda çalışma becerisi ve iş kültürüne sahip olmaları gerekir. İnsanların çok farklı öğrenme tarzlarına, iş dışı programlara ve ilgi alanlarına sahip olduğunu unutmayın ve bu bireysel farklılıkları karşılamak için programınıza mümkün olduğunca çok çeşitlilik dahil etmeye çalışın. Çalışanlarınız için sürekli eğitimler düzenleyerek gelişimlerine katkıda bulunabilirsiniz.
4.Zihinsel Sağlığın Artan Önemi
Son yıllarda akıl sağlığı hakkında halkı daha fazla bilinçlendirmek esas alındı. Özellikle salgınında etkisiyle insanların psikolojik çöküntüler yaşaması kaçınılmaz bir durum haline geldi. Özellikle bu dönemde, İK departmanı yöneticilerinin, çalışanların gerçekten ihtiyaç duyduğu zihinsel sağlık faydalarını sağlama konusunda daha bilinçli davranmaları gerekmektedir. Yapılan çalışmalar sonucunda, çalışanların yaklaşık üçte ikisinin hala şirketlerinin zihinsel sağlığı desteklemek için daha fazlasını yapabileceğini düşündükleri tespit edilmiştir. Bireysel refah bir yana, departmanınızın sosyal yardım paketine ruh sağlığı kaynaklarını dahil etmesi de oldukça önemli bir noktadır.
5.Uzaktan Çalışma Şartları
COVID-19 ile meydana gelen uzaktan çalışmaya geçiş, çalışan eğiliminin farklılaşmasını önemli ölçüde hızlandırdı. Günümüzde işgücünün yaklaşık olarak %50'si uzaktan çalışıyor ve birçok uzman değişimin kalıcı olacağını ileri sürüyor. Bu çalışan eğilimi, birçok gelenekselleşmiş çalışma alışkanlığının artık geçerli olmadığı anlamına gelmektedir. Ofiste öğle yemekleri yerine evde yemek alışkanlığı oluşmuş, ekip toplantılarının yerini online görüşmeler almış durumda. İK yöneticileri, mükemmel ofis dekoruna yatırım yapmak yerine bir ev ofisi kurabilmeleri için çalışanlarına bir bütçe sağlayabilirler. Bu süreçte yöneticiler, uzaktan çalışanların tamamen farklı faydalar sağlayabileceğini öğrendiler. Bu çalışan eğilimine ne kadar dikkat ederseniz şirketinizin fayda stratejisi o kadar geleceğe yönelik olacaktır.
İlginizi çekebilir;
En Çok Okunan 20 İnsan Kaynakları Kitabı