Eğer insanları yönetiyorsanız, İnsan Kaynaklarında çalışıyorsanız veya iş yerindeki arkadaşlarınıza önem veriyorsanız, bir gün zor bir konuşma yapmanız kaçınılmaz bir gerçektir.

Liderlik; belirli şartlar altında belirli bir amacı yerine getirmek üzere çalışmaya istekli bireylerden oluşan bir grubu motive edebilme ya da etkileme kabiliyetidir.

Her yönetici çalışanlarının çalışma ortamına, çalışma arkadaşlarına ve çalıştığı işe bağlı olmasını ister.

Liderlerin çalışanlarından en büyük beklentileri verimli bir şekilde çalışmalarıdır. Beklenti her ne kadar birkaç kelimeye dökülecek kadar basit gibi görünse de çalışanların verimli olmasının altında liderlerin rolü oldukça büyüktür. 

İnsanların yaratılışında olan temel içgüdülerden biri de güven duygusudur. Birine güvenme ihtiyacı ile dünyaya gelen her insan doğumundan itibaren çevresindeki insanlara güvenmeye başlar. Oldukça hassas bir duygu olmasından dolayı güven uzun yıllar süren dostluklar neticesinde kazanılabilir ancak en ufak bir ayrıntıda da kaybedilebilir bir olgudur. İş hayatında daha da önemli bir konuma sahip olan güven duygusu çalışma hayatının temel prensiplerindendir. Hiç kimse güven duymadığı bir yerde çalışmak istemez ve hiçbir işveren de güven duymadığı biri ile çalışmalarını sürdüremez.